LINK in English translation

link
bağlantı
bağ
halka
bağla
arasında bir ilişki
links
bağlantı
bağ
halka
bağla
arasında bir ilişki

Examples of using Link in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Düğün Link- Annandale köşesi Vincents Barnda yapılacak… Teslimat için yola çıkın.
Vincent's barn off link and annandale. The wedding will now be held at.
Kardeşim link göndermiş, acilmiş.
He sent a link, he said it's urgent.
Sana link göndersem dosyayı açabilir misin?
I will send you a link.
Monster diye biri efsanevi fotoğraflara link atmış.
Someone named Monster has a link to some epic photographs.
Bu Link.
This here is Link.
Edna Turnblad, bu Link.
Edna Turnblad, this is Link.
Dikkat, Link burada.
Look out, Link's here.
Bana mail attığın link.
The link you emailed me.
Tüm web siteleri diğerlerine link vermiş.
Every web site is linked to every other website.
Kendi sayfası varsa link verilir.
If webpages are known, they are linked.
Ama MENSA web siteme link vermek istemedi.
Mensa didn't want to link to my website.
Caleb bana link göndermişti.
Caleb sent me the link.
Üste olanın adı Cuff ve diğeri de Link.
One is Cuff and the other is Link.
Sana her gün link yolluyorum.
I send you a link every day.
Şu Hall, ortağımın arkadaşı Link Hall… yarın sabah yaşamıma son verecek.
Is going to take my life away in the morning. That hall, link hall, my partner's friend.
Air Link konsorsiyumu bu yılın başında Melbourneün varoşlarındaki… bazı evleri kamulaştırmaya çalışırken karşı bir mücadele beklemiyorlardı.
When the huge Air Link consortium tried to compulsorily acquire a string of homes… they didn't expect a fight. on Melbourne's outskirts earlier this year.
Air Link konsorsiyumu bu yılın başında Melbourneün varoşlarındaki… bazı evleri kamulaştırmaya çalışırken karşı bir mücadele beklemiyorlardı.
They didn't expect a fight. on Melbourne's outskirts earlier this year, When the huge Air Link consortium tried to compulsorily acquire a string of homes.
Bu Bay Link, yüzyılın en iyi keşfi için ihtiyacım olan… hayati ipucunu bana sağlayabilir!
To the greatest discovery of the century. This, Mr. Link, might just provide the vital clue I need!
Link aracın telematik kontrol ünitesine VPNle erişmemi sağlayacak… arka kapı yükleyen bir truva atıydı.
This link into the car's telematic control unit giving me access to the VPN. had a Trojan horse that installed a backdoor.
O basketbol ücreti seni biraz zorlayacak gibiydi… ben de herkese link yolladım ve insanlar gerçekten bağışta bulundu.
I sent a link around, and people actually donated. It sounded like those basketball dues were gonna be a little steep, so.
Results: 682, Time: 0.0275

Top dictionary queries

Turkish - English