MAKYAJA in English translation

• makeup
• make-up
• makeover
• touch-up

Examples of using Makyaja in Turkish and their translations into English

Benim tüm o makyaja katlanmam en az bir saat sürdü.
I mean that make-up I had, took me a least an hour to get off.

Amanda beni Giysi Dolabına, saça, makyaja götürdü.
I know, right? Amanda took me to the closet and hair and makeup.

Her yüzün makyaja ihtiyacı vardır.
Every face needs make-up.

Tatlım, bu kadar makyaja ihtiyacın yok.
Honey, you don't need a lot of make-up.

Serseriler ve orospular makyaja isteniyorsunuz.
Vagrants and whores, you're wanted in make-up.

David! Saç ve makyaja bundan sonra gireceğiz!
We will get you into hair and make-up after this. David!

Gayet güzelim. Makyaja ihtiyacım yok.
I'm so pretty. Don't need make-up.

Makyaja bayılıyorum, sen de çok güzelsin.
I just love makeovers and you look so pretty.

Markete gitmek için makyaja ne gerek var?
Do you really need make up for going to the store?

Makyaja zaman da yok.
We don't have time for makeup.

Makyaja bir saat harcayan kızlar kazak giyinmezler.
Girls who spend an hour on makeup do not wear baggy sweatshirts.

İşittiğime göre Hae Soo makyaja ve bitkisel ilaçlara pek bir ilgiliymiş.
I have heard that Hae Soo has a lot of interest in makeup and herbal medicine.

Makyaja alerjik tepki gösterdim.
I had an allergic reaction to the make-up.

Makyaja dikkat et. Ağır bir kaş kalemi kullanıyor.
Notice the makeup She uses a heavy eyebrow pencil.

Yargıcı makyaja almamız gerekiyor.
The judge needs to be in makeup.

Çabuk makyaja!
Quick, to makeup!

Makyaja ihtiyacım vardı.
My face needed doing up.

Şimdi makyaja gitmen gerekiyor. Tamam.
Right now I need to get you into makeup.

Makyaja alerjisi var.
He is allergic to makeup.

Ama makyaja onay vermiştin.
Although you did approve the makeup.