Examples of using Malzemem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama benim malzemem öyle.
Garajda birkaç 1. kalite malzemem vardı.
Birinin kafasını açacak kadar malzemem var.
Bir kaç yeni malzemem var.
Faal yanardağı bile sakinleştirebilecek kadar malzemem var.
Benim de çok gizli bir dedikodu malzemem var.
Pekala, sanırım sandviç yapacak malzemem yok.
Ben Carlos gibi olmak istemiyorum, ama anladım ki… malzemem 1972de RadioShackdan alabileceğine benziyor.
Ama kullanacak malzemem yoktu. Bu yüzden bir hurdalığa gittim ve malzemelerimi buldum.
Daha çok sayıda asker ve malzemem olduğu için.
Takımın malzemelerini satmaya kesinlikle hakkım yoktu.
Bu malzemeler çantadan çıkıyor mu yoksa giriyor mu?
Bazı malzemeler radyoaktifmiş bu yüzden kirlenme yayılmadan,
Burası sabun ve temizlik malzemeleri fabrikasıydı, o yüzden sanırım evet.
Dent, ÖSBnin malzemelerini güvenle saklayabilelim diye onları tekrar açtı.
Manhattanda ısmarlama kölelik malzemeleri yapan 7 dükkan bulduk.
Malzemeleri çıkarın. Bu sirkten kimin sorumlu olduğunu bulacağım.
Çalıntı malzemeler, kayıtsız hastalar steril olmayan koşullarda vasıfsız insanlar ile yapılan prosedürler.
Tüm hayatın boyunca malzemelerini biriktir sonra da sığdıracak yer bulama.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.