Examples of using Max in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Max oyun arkadaşı buldu diye mi yerinde duramıyorsun bu kadar?
Max polislere karşı hep aynı silahı kullanıyor.
Max onunla ne yapıyor olabilir ki?
Max hala aramadı.
Girdiğinde bir yetişkinin Max Cadılar Bayramı kostümü giydiğini sandım.
Olamaz, Max sipariş fişlerini unutmuş.
Ayrıca, Max ölümüne üzüldüğünü söyledin ama bunu şu an göremiyorum.
Max Jax Endüstrileri senin işletmen için neler yapacak?
Max de orda hepsi seni bekliyor.
Ben Max. Georgynin oğlu.
Max Laszloyu teşhis etmişler.
Max konuşuyor.
Max Hansenla ilgili bana söylemeyi unuttuğun bir şey var mı?
Sen Max Elliotsın.
Max seapadımız var. 18 yaşındaki Bend, Oregonlı.
Bana Max Ernst sonrası Avrupayı anımsatıyor.
Halen Max olabilir.
Ben Max Bialystock,… ilk yapımcı… yazın çalışıp kışa stok yapıyorum.
Bar Mitzvah demişken Max ve ben ne kadar da harikaydık dün?
Konuyla ilgili olarak Max Ryanın kitabından bununla ilgili bir bölüm okudum.