Examples of using Mevsim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mevsim bahardı.
Mevsim değiştikçe o da değişir.
Noeli kutlamanın zamanı geldi Mevsim daha yeni başladı!
Mevsim değişiyor.
Mevsim değişimini.
Mevsim senin olduğun yerden daha değişik.
Mevsim bitmek üzere ama dışarıda çok fazla kar var.
Son günlerde havanın gidişatındaki çeşitlilik ani mevsim değişikliklerinin akabinde muson yağmurlarının geleceğini gösteriyor.
Mevsim değişikliği sebebiyle göç eden eskimoları anlatan bir hikayesi vardır.
Mevsim kış.
Mevsim değişimi zamanı neredeyse geldi.
Fuar mevsim nedeniyle kapandı.
Mevsim meyvası da yoksa nerede varsa oraya git.
Mevsim değişiminden.
Mevsim nedir?
Bu mevsim için biraz ince.
Mevsim değişirken Bir kez daha.
İnancın Pekiştiği Mevsim.'' Nedir bu?
Senin gezegende mevsim değişimi oluyor mu?
Mevsim kışmış ve yalnız ve korkmuş haldelermiş.