Examples of using Mezarına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her sene mezarına saksafon kamışı bırakıyorum.
Anlayacağınız mezarına toprağı nezaketle atın.
Mezarına çiçek koyar.
Christo mezarına geri dönecek!
Anlatmak için mezarına gittim, ki pek yapmam.
Mezarına geri dön.
Onu Van Elton mezarına doğru sürüklemeye çalışın.
Ve mezarına yağmur gibi gözyaşı döktüler.
Bir sene içerisinde mezarına saygılarımı sunmak için döneceğim.
Mezarına gittim.
Bu sabah mezarına zarar verilmiş.
Mezarına konuşmaya gittiğimde hep çok boş gelirdi.
Sense hala mezarına tükürmeye devam ediyorsun.
Onu mezarına gömdükten sonra kimse bu saraya girmeyecek.
Bu sabah, İskenderin mezarına resmi bir ziyarette bulundunuz.
Öyle utanıyorum ki, mezarına çiçek bırakmaya bile gidemiyorum.
Henrynin mezarına giden yolu biliyor musun?
Annemin mezarına gidiyorum.
Babamı mezarına koymaktan sorumlu olan tek kişi Jack Randall.
Sırrını mezarına kadar taşıyacağına yemin ederim.