Examples of using Mikrofonu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mikrofonu aldım ve dedim ki.
Biz mikrofonu bulduk, Jake.
Mikrofonu veya objektifi varsa, Tanrının Gözü seni bulmak için kullanabilir.
Mikrofonu biliyordunuz yani?
Nik mikrofonu alıp geri döndü mü?
Mikrofonu bırak.
Mikrofonu davalı Emil Hahna uzatın.
Mikrofonu bırak.
Mikrofonu çevir!
Mikrofonu alabilir miyim?
Bu mikrofonu üzerine yerleştirmemi istediler.
Bu normal insanların mikrofonu eline alıp… Başkana sorular sormasıdır.
Neden oraya gidip mikrofonu kontrol etmiyorsun?
Şu mikrofonu al ve bir giriş konuşması yap.
Artık iPhoneundaki mikrofonu aktive edip her şeyi dinleyebiliyorlar.
Mikrofonu bırak!- Shanks, al!
Neredeyse her cep telefonunun mikrofonu, kamerası ve veri transferi olanağı var.
Mikrofonu o elinle mi tutuyorsun?
Mikrofonu alıp insanlara yeteneğini göstermelisin,'' dedik.
Kamera ve mikrofonu var. Gördün mü?