Examples of using Mont in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gündüz vardiyası için bana iki kışlık mont verin.
Çok büyük, bilirsiniz. Mont mağazası?
Etrafta deri mont dağıtıyor. Senin gizemli çocuk da.
Siz Avukat Roger Mont Elisesiniz, değil mi?
AVMye gidip yeni bir kot mont alman gerekiyor.
Neden iki tane mont giyiyorsun?
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.
deri mont… Saçlar jöleli.
İşte bu haça inanıştan dolayı Mont Gisardda zafer bizimdi.
Yoksa ayakkabı üzerine mi? Böyle deri mont falan mı?
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.
Elbrus Dağı. 5.640 metrelik rakımıyla Mont Blanctan da yüksek.
kapüşonlu bir mont giymişti.
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.
Fernand Pareau Avrupanın en yüksek dağı Mont Blanca 150den fazla kez tırmandı.
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.
Fernand Pareau, Avrupanın en yüksek dağı olan Mont Blancten 150 kat fazla yükseğe çıktı.
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.
En son görüldüğünde üzerinde pembe beyaz mont, pembe pantolon varmış.
Arkadaşım demin buradaydı… kahverengi mont, şapka. Affedersiniz.