Examples of using Mutlu değil in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O mutlu değil. Herkes, yine kız doğuracağımı söylüyor.
Tebrik ederim efendim, asil evlenecek olan kişi mutlu değil.
Öyle davranmasına karşın. Mutlu değil.
Even though he pretends to Mutlu değil. Nasıl olsun ki?
She isn't happy And how could she be?Halk mutlu değil.
Taani beni sevmiyor, benimle mutlu değil.
Taani does Yakışıklı çocuk ama mutlu değil.
He's a handsome boy, but he's not happy.Evet. En azından 10 yıIdır evli ama mutlu değil.
Yes. but not happily. She's been married at least ten years.Aşk, mutlu değil, yüzüne bak. -Şimdi mutlu. .
Love, she isn't happy, look at her face.-She's Birçok insan mutlu değil.
A lot of people aren't happy.Duydum ki madam rekabete girmekten mutlu değil.
I hear the madame is not happy to have competition?Yıldır evli ama mutlu değil.
She's been married at least ten years, but not happily.Bunu söylemek istemezdim ama burada mutlu değil.
I didn't wanna have to say this, but she's not happy here.Tom hala mutlu değil.
Tom still isn't happy.Tom ve Mary burada mutlu değil.
Tom and Mary aren't happy here.Secundum Naturae Ordinem Wesen yine iş başında ve Monroe mutlu değil.
The Secundum Naturae Ordinem Wesen Suçundan arınmak için mi yıkandın? Mutlu değil.
Shower to wash away your guilt? She's not happy.Tom açıkça burada olmaktan mutlu değil.
Tom clearly isn't happy to be here.Şunu da bilmelisin ki Amerikalılar mutlu değil.
But just so you should know, the Americans aren't happy.Koç OHoulihan mutlu değil.
coach O'Houlihan is not happy.
