Examples of using Namaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Namaz. Unutma, anne ve babana bir şeyler almalıyız.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki.
Namaz için döner, birazdan.
Camide ilk kez namaz kılıyorum.
Aleykümesselam.- Namaz başladı.
Sana otuz bir çekmeden önce namaz kılabilirim.
Bu taraf doğu olmalı. Namaz kılıyor.
Bu taraf doğu olmalı. Namaz kılıyor.
Ondan sonra namaz kılacakmış.
Günde beş kez namaz kılıp papyon takıyormuş.
Namaz… Namazu öğret namaz kılmak isterün.
Namaz zamanı!
Namaz vakti geldi, buradan buyurun Efendi.
Namaz kılınacak bir yer yok.
Halkına namaz kılmayı, zekat vermeyi emrederdi. Rabbi yanında beğenilmişti.
Namaz vaktini insanlara bildirmenin etkili bir yolu yoktu.
Namaz vakti geldi.
Namaz için çağırıyordu.
Namaz vakti değil.