NE ŞANSLIYIM in English translation

lucky
şanslı
uğurlu
luckily
neyse
allahtan
şükür
şansımıza
i̇yi
luck
şans
talih
sans

Examples of using Ne şanslıyım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ne şanslıyım ki hala hayattayım. Öldürülebilirdim.
I'm lucky to be alive. I might have been killed.
Ne şanslıyım ama. Şanslısın..
You're lucky. Lucky me.
Ne şanslıyım ben… senin kollarında.
I'm lucky in your arms.
Ne şanslıyım ki ucuz tarifedeyim,
Lucky I got you that cheap tariff,
Ne şanslıyım. Klasik bir mahkûm kıyafetin, silahlı bir gardiyanın
You have got a standard issue jumpsuit, Lucky me. an armed guard
Ne şanslıyım. Maya gibi bir karım varken hiçbir şey yapmama gerek yok!
You see my luck? With Maya as a wife, I have to do nothing!
Doğru, aklımla ilgili söylediklerin… Hala ona sahip olduğum için ne şanslıyım bir bilsen.
Right, that little bit about the mind, how I should be lucky to still have one.
Ne şanslıyım. Maya gibi bir karım varken hiçbir şey yapmama gerek yok?
With Maya as a wife, I have to do nothing! You see my luck?
Ne şanslılar!
Lucky them!
Ne şanslılar… tam da duruma göre bir kraliçemiz var.
Lucky for them. We have got just the queen for the situation.
Ne şanslıyız ki, karım bize iyi bir sigorta yaptırmış.
Luckily, my wife bought us good insurance.
Ne şans ki, o kendi ağacının yanında kaldı.
Luckily, he had remained near his tree.
Ne şanslısın ki kaybolmuş eniklere ve üzgün suratlara dayanamam.
You're lucky I have got a soft spot for lost puppies and long faces.
Ne şanslıyız.
Lucky for us.
Ne şanslıyız ki, öncülük yapan birkaç eyalet var.
Luckily, several states are taking the initiative.
Ne şanslıyız ki hâlâ bugünümüz var.
Lucky for us, we still have today.
Ne şans ki, tünel çökmüş böylece suçluların planı engellenmiş oldu.
Luckily, the tunnel collapsed thus thwarting the criminals' scheme.
Ne şans ki pek fazla unutulmayacak bir kabliyet.
Lucky for me, it's a skill that never goes out of style.
Ne şans ki ben iyiyim.
Luckily for me, I am.
Ne şanslısın ki askeri şura senin gibi firarilerden daha büyük şeyleri konuşuyor.
Lucky for you the Army Council's fighting bigger things than deserters like you.
Results: 55, Time: 0.0318

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English