OLDUĞUM IÇIN ÇOK ŞANSLIYIM in English translation

i'm so lucky
i'm very lucky
am so lucky to be

Examples of using Olduğum için çok şanslıyım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben de sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
And I am so lucky to have you.
Özel gününün bir parçası olduğum için çok şanslıyım.
I feel so fortunate to be a part of your big moment.
Güzelsin, yeteneklisin… ve sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
And you're talented, and I'm lucky to have you. You're beautiful.
Hayatta olduğum için çok şanslıyım.
I'm lucky to be alive.
Ona sahip olduğum için çok şanslıyım ve artık hasta da değil.
I'm lucky enough I got her once, but now that she's not sick anymore.
Sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
I'm so lucky to have you.
Sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
I'm lucky with you.
Senin gibi özverili ve sevgi dolu bir adamla evli olduğum için çok şanslıyım.
I'm so lucky to be married to such a selfless and loving man.
Teşekkürler. Ona sahip olduğum için çok şanslıyım. Kamilla benimle geliyor.
I'm very lucky to have her. Thank you. Uh, Kamilla's coming with me.
Ona sahip olduğum için çok şanslıyım.
so… Thank you. I'm very lucky to have her.
Geceleri uyanık uzanıyorum ve kendime hayatta olduğum için çok şanslıyım diyorum. Sorun
I lay awake at night and tell myself I'm lucky to be alive
Bak… Güzelsin, yeteneklisin… ve sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
Look, you're beautiful, and you're talented, and I'm lucky I have you.
Hayatımda olduğun için çok şanslıyım bebeğim.
I'm so lucky to have you in my life, baby.
Arkadaşım olduğun için çok şanslıyım.
I'm lucky to have you as a friend.
Teyzen olduğum için çok şanslısın.
You're so lucky I'm your aunt.
Gay olduğum için çok şanslısın.
You're so lucky I'm gay.
Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım George.
I'm so lucky to have a friend like you, George.
Hayatımda olduğun için çok şanslıyım.
I'm so lucky to have you in my life.
Bu gece yanlız olduğum için çok şanslısın!
You are so lucky I am lonely tonight!
Burada olduğun için çok şanslıyım. Hey, Lonnie?
I'm really lucky that you were here. Hey, Lonnie?
Results: 47, Time: 0.03

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English