NE YAPMAYA in English translation

what
what you're doing
what do you have to do
ne yapman gerekiyor
ne işin var
ne ilgin var
to make
yapmak
sağlamaya
daha
kazanmak
edinmek
kılmak için
yaratmak
göstermeye

Examples of using Ne yapmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dick Harper! Ne yapmaya çalıştığını hiç anlamamıştım!
I had no idea what you were doing! Dick Harper!
Bensiz bir satıcı toplantısı ayarlayarak ne yapmaya çalışıyorsun?
What are you doing, arranging a vendor meeting without me?
Ne yapmaya çalıştığını tam olarak biliyorum.
I know exactly what you're doing.
Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum!
I don't get what you're doing!
Ne yapmaya çalıştığını anlamamış. Gerçekten komikti.
He doesn't understand what you were doing.
Onunla ben olmadan konuşarak ne yapmaya çalışıyorsun?
What are you doing talking to her without me being here?
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum Abby.
I know what you're doing, Abby.
Tam olarak ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Konuşalım.
What you're… what you're doing there. Let's talk. I'm not quite… understanding.
Ne yapmaya çalıştığını hiç anlamamıştım. Dick Harper!
I had no idea what you were doing! Dick Harper!
Penisinde bir urganla düğünümde ne yapmaya çalışıyorsun?
What are you doing with a rope on your cock at my wedding?
Sanırım ne yapmaya çalıştığı anladım.
I think I know what you're doing.
Tam olarak ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Konuşalım.
Not quite understanding what you're… What you're doing there. Let's talk.
Dick Harper! Ne yapmaya çalıştığını hiç anlamamıştım!
Dick Harper! I had no idea what you were doing!
Karanlıkta benim'' Otter Pops'' larımı yiyerek ne yapmaya çalışıyorsun?
What are you doing eating my Otter Pops in the dark?
Tam olarak ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Konuşalım.
What you're… what you're doing there. I'm not quite… understanding Let's talk.
Böyle okşayıp öperek ne yapmaya çalıştığını anlayamadım.
Grabbing and kissing me like that. I don't know what you were doing.
Tamam, Ari, ne yapmaya çalışıyorsun?
Okay, ari, what are you doing to me?
Ne yapmaya çalıştığın umurumda değil!
I don't care what you were doing!
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Merhaba. Divine!
Hi. Divine! Oh, I know what you are doing.
Tanrım, böyle gizlice yaklaşarak ne yapmaya çalışıyorsun?
God, what are you doing sneaking up on me like that?
Results: 1137, Time: 0.0352

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English