YAPMAYA in English translation

to do
yapmak
yapacak
yapacağımı
yapacağını
to make
yapmak
sağlamaya
daha
kazanmak
edinmek
kılmak için
yaratmak
göstermeye
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
to build
inşa etmek
yapmak
kurmak
oluşturmak için
kurmayı
yaratmak
inşaa
kurmanın
üretmeye
to doing
yapmak
yapacak
yapacağımı
yapacağını
to making
yapmak
sağlamaya
daha
kazanmak
edinmek
kılmak için
yaratmak
göstermeye

Examples of using Yapmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ne yapmaya çalıştığını bilmediğimi mi sanıyorsun?
You think I don't know what you are doing?
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
I know what you are doing here.
Ne yapmaya çalışıyordunuz?
What were you doing?
O bebeği şimdi yapmaya ne dersin?
Then how about we make a baby right now?
Sana bir iyilik yapmaya çalışıyorum, Patty.
I'm trying to do you a favor, Patty.
Buna yapmaya ben karar verdim, Grayson değil.
I made the decision to do this, not Grayson.
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Zavallı çocukcağızın kazanmasına izin veriyorsun.
I know what you're doing… you're letting the poor kid win.
Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum.
I know what you were doing.
Ne yapmaya çalıştığını anlamıyor muyum sanıyorsun?
Do you think that I can't see what you're doing?
Yapmaya geldiği şeyi yaptı..
He did what he came to do..
Otopsi yapmaya kalkarlarsa da bu günlerce sürer.
And even if they do an autopsy, it will take days.
Bir şey yapmaya çalıştı bir türlü yapamadı.
He did this thing where he was trying to and he couldn't.
Seni bunları yapmaya hep kendi etik kuralların yönlendiriyor.
All you are doing is guided by your ethic ideal.
Raju gibi çılgınca bir şey yapmaya kalkarsa… İyi, tartışmayalım o zaman.
Then the discussion is over God forbid, if he did something crazy like Raju.
Keşke bunları yapmaya vaktim olsaydı. Çok hoş.
I wish I did have time to do all those things. Very pretty.
Ne yapmaya çalışıyordun?
What were you doing?
Doğru olanı yapmaya devam ettikçe Tanrı beni koruyacak sanardım.
As long as I'm doing the right thing, God will take care of me.
Psikolojik bir test yapmaya geldim. Ben Pepe.
I'm here to perform a psychological test. I'm Pepe.
Raju gibi çılgınca birşey yapmaya kalkarsa… İyi, tartışmayalım o zaman.
If he did something crazy like Raju… Then the discussion is over.
Ne yapmaya çalıştığını anlamamış. Gerçekten komikti.
He doesn't understand what you were doing.
Results: 19464, Time: 0.0486

Top dictionary queries

Turkish - English