Examples of using Kamp yapmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Red Rockta kamp yapmaya gidiyordum.
I was going camping out at Red Rock.One Direction ile kamp yapmaya gittiğim zamandaki gibi.
Like when I went on that campout with One Direction.Ben de kamp yapmaya.
I was camping in the Outback.O bölge hakkındaki davayı kaybettikten sonra 2 haftalığını İspanyaya kamp yapmaya gittik.
After we lost the court case we decided to go backpacking in Spain for two weeks.Nikki ve ben sadece bir gecelik kamp yapmaya gidiyoruz.
Me and Nikki are just going to camp out tonight.Pekala, hala Finger Pointe kamp yapmaya gidebilir miyiz?
So are we still going camping up to Finger Point?Anne, Venedike gidiyorum Alplerde kamp yapmaya değil.
Mama, I'm going to Venice,- not for camping in Alps.Hatırlar mısın… hani birlikte kamp yapmaya gitmiştik?
Remember when we went on that camping trip?Hatırlar mısın… hani birlikte kamp yapmaya gitmiştik?
When we went on that camping trip? Remember?Hatırlıyor musun… Virginia Göllerinde kamp yapmaya gittiğimiz zamanı?
Do you remember that time we went camping at the Virginia Lakes?Bu civarda büyüdüğüm için… buraya kamp yapmaya geldik.
So we came to do some camping. I grew up nearby.Geç oluyor. Burası kamp yapmaya uygun.
This is a good place to make camp. It's getting late.Geç oluyor. Burası kamp yapmaya uygun.
It's getting late. This is a good place to make camp.Belki lordum kamp yapmaya karar vermiştir.
Maybe milord decided to make camp.Yıllardır, şehirde yaşayanlar şehrin yoğun iş temposundan kaçıp kamp yapmaya, balık tutmaya
For years, families have headed out from the busy city eager to enjoy a little camping, fishing and, of course,Kuzeye, kamp yapmaya gitmeyi planlıyorduk haftalarca ama bildiğin gibi hastalandım o yüzden gidememiştik.
We would been planning on going camping upstate for weeks, but, as you know, I got sick, so we couldn't go.Annemle babam çok fena boşanmıştı ve beni hiç kamp yapmaya götürmediler. Ama hep bu konuda çok başarılı olacağımı düşünmüşümdür.
My parents were super divorced and they never took me camping, but I always thought that I would be incredible at it.Beni kamp yapmaya çöle götürüyor, her gece bana kitap okuyor. her sabah kahvaltımı hazırlıyor.
He makes breakfast for me every morning, he reads to me every night. He takes me camping in the desert.Çocuklarla kamp yapmaya gittiğimizde Yellowstoneda o mekanımızı bulmaya çalıştım. Ama bulamadım.
Tried to find our old spot at Yellowstone… when I went camping with the kids… but I couldn't find it.Ve Bristol Dağına bir taş koyduğumuz gün. Bugün babamın beni kamp yapmaya götürdüğü.
And we put a rock on top of Mount Bristol. Today is the day my father took me camping.
