Examples of using Ne zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne zor kararları?
Rocky Balboa için ne zor bir üç dakika.
Flört etmek ne zor işmiş.
Ne zor hayat.
Buraya gelmek ne zor ama.
Ne zor hayat ama.
Ne zor durumu be?
Hepimiz Dianei kendisi hakkında konuşturmanın… ne zor olduğunu biliyoruz.
Buralardan bir pazarlamacı bulmak ne zor, biliyor musun? Neden yaptın?
Bir çocuğu özel okula sokmanın ne zor olduğunu biliyor musun? Yani?
Haberin var mı? Hala mesleğini bulmaya çalışan biriyle evli olmak ne zor.
En basit işi bile yapmak ne zor olurdu. Düşünün, kafanızın içinde bitmek bilmeyen bir gürültü sürüp gitse.
yardım istemenin, benim için ne zor olduğunu biliyorsun.
En basit işi bile yapmak ne zor olurdu. Düşünün, kafanızın içinde bitmek bilmeyen bir gürültü sürüp gitse.
Ancak yıllar içinde Virginianın kendini ne kadar çok kanıtladığını… bu işte bir yer edinebilmek için ne zor savaşlar verdiğini gördüm.
Bekar bir baba olarak çalışmanın senin için ne zor olduğunu biliyorum.
Herkesi aradım. Bu şehirde bir dermatolog bulmak ne zor biliyor musun?
Evet, sadece işini yapan insanları bulmanın ne zor olduğunu yaşlandıkça öğreneceksin.
kadar çok kanıtladığını bu işte bir yer edinebilmek için ne zor savaşlar verdiğini gördüm.
Bu gece mücadele bittiğine göre… babamın bir zamanlar dediği gibi, yenilgi ne zor olursa olsun… ruhu sarsıp ihtişamı dışa vurmasıyla, zafer sayılabilir.