NEREDEN BILIYORDUN in English translation

how did you know
nereden biliyorsun
nereden tanıyorsun
nasıl anladın
nasıl bildin
nereden anladın
nereden öğrendin
ne malum
nasıl öğrendin
sen nerden biliyorsun
nasıl bilirsin
how would you know
nereden biliyorsun
nereden bildin
nasıl bildin
nasıl anladın
nereden tanıyorsun
nasıl öğrendin
nereden öğrendin
sen nasıl bilebilirsin
nasıl bilirsin
sen nerden biliyorsun
how do you know
nereden biliyorsun
nereden tanıyorsun
nasıl anladın
nasıl bildin
nereden anladın
nereden öğrendin
ne malum
nasıl öğrendin
sen nerden biliyorsun
nasıl bilirsin
how would you knowit

Examples of using Nereden biliyordun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu konuda hiç konuşmadıysanız seni sevdiğini nereden biliyordun?
How do you know he loved you, if y'all never talked about it?
Aramanızı bekledim.- Arayacağımı nereden biliyordun?
Waiting for your call. How would you know I would call?
Evet, ama… Nereden biliyordun Brenda?
Yes, but… How did you know, Brenda?
Bowling salonunda olduğumu Nereden biliyordun?
How do you know I'm at the Bowling Centre?
Ne? Yani nasıI söndüreceğini nereden biliyordun?
How would you know how to put it out? What?
Kronol! İçeride kimse olmadığını nereden biliyordun?
Kronol! How did you know there was nobody there?
İkinci bir kurban olduğunu nereden biliyordun?
How do you know what time the second victim was killed?
Pekala. Bu kadar silahın burada olacağını nereden biliyordun?
All right. How would you know all of these guns were gonna be here?
Şimdi! Tüm bu olanları nereden biliyordun. Dışarı!
How did you know all that would happen. Out! Now!
O gazın ne olduğunu nereden biliyordun?
How do you know what that gas was?
Sen-Sen… Klanım olduğunu nereden biliyordun?
You-You… How did you know that was my clan?
Onun viski olduğunu nereden biliyordun?
How do you know it was whiskey?
Ne? Yani nasıI söndüreceğini nereden biliyordun?
What? How would you know how to put it out?
Paranın Dan Simmonsta olduğunu nereden biliyordun? Söylesene.
How did you know Dan Simmons had the money? Tell me something.
Beni buraya getirirken, bir düşman olmadığımı nereden biliyordun?
How do you know I'm not the enemy, bringing me here?
Onca yer arasında, işaret kulesinin orada bulacağını nereden biliyordun?
Of all places? How would you know to find her out by the signal tower?
Sizi bekliyorum. Bu tarafa geleceğimizi nereden biliyordun?
Waiting for you. How did you know we would come this way?
Ötesine baktım. Atlas roketini nereden biliyordun?
How do you know about the Atlas rocket? I looked beyond?
Sizi bekliyorum. Bu tarafa gelecegimizi nereden biliyordun?
Waiting for you. How did you know we would come this way?
Biraz mı? Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
How would you know we were here? A little?
Results: 477, Time: 0.0307

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English