Examples of using O silah in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Miriam ve Bancroft dışında kimse o silah kasasını açamaz.
O silah tamamen yasalara uygun bir biçimde arama izniyle ele geçirildi.
Belki de Garthın elinde gördüğüm o silah göstermelik değilidi.
O silah hâlâ Küçük Stevienin üzerindeyse katili bulduk demektir.
Belki de Garthın elinde gördüğüm o silah göstermelik değilidi.
Gözetleme ve baskın yapılana kadar o silah çoktan gitmiş olur.
Ian, bana bak. Muhtemelen o silah da.
Dur!- Tek istediğim o silah!
Dur! Tek istediğimiz o silah!
O silah Rusya ordusu silahlarının bir parçası olarak kayıtlı değilmiş.
O silah cennetin kapılarını kesebilir.
O silah sana tanıdık değil.
O silah nedir?
O silah gemisi ülkeye girdiğinde tüm ülke yanar.
O silah, ağırlığı kadar altın değerinde.
Zaten o silah kuru sıkı.
Bana kalirsa, o silah askeri tipte.
O silah sesinin nereden geldiğini biliyor musunuz?
Baba, o silah çok eski.
O silah cebinde mi dursun, yoksa beni görmekten mutlu musun?