Examples of using Silâh in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dünyadaki en güçlü silâh.
Çok silâh var. Vay!
Onları silâh çalarken enseledik, efendimiz.
Etrafta silâh yok.
Arabanın torpido gözünde bir silâh bulundu ve tutuklandı.
Biz sana silâh için ödeme yaptık.
Nomoto, çeteni yerle bir etmek için silâh satın alıyor.
Harika silâh.
İşyerine ne diye silâh getirmiş?
Silâh dolabını gördün mü?
Hey, Cho!- Silâh nerede Adam?
Vay!- Çok silâh var!
bundan sonra asla muhalif ülkelere silâh girişini onaylamayacaktır.
Patty Hearstün… yeminli ifadesi.- Silâh kontrolü.
Sana söylemiştim, silâh yok diye.
İç çamaşırı çekmecemde silâh.
Bize yiyecek, erzak ve silâh lazım.
Sahi mi? Sende hiç silâh görmüyorum?
Hayır, ben asla gizli silâh taşımam.
İşyerine ne diye silâh getirmiş?