Examples of using Olduğunuz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İyi olduğunuz için iyi şeyler yapmalısınız.
Pekâlâ, torununuzu bırakmak istemiyorsanız olduğunuz yerde kalın.
Greg, Malin, bugün bize yardımcı olduğunuz için teşekkürler.
Peşinde olduğunuz adam çok gizli yetkileri olan üst düzey CIA görevlisi.
Olduğunuz gibisiniz. Hey, Jenny.
İhramda olduğunuz sürece size kara avı yasaklandı.
İyi müşterilerimden olduğunuz için 30 diyelim, ikisi 55.
Tüm gece dışarıda olduğunuz için yorgunsunuz.
Onun haricinde, düşünce deneyinde gerçek hayatta olduğunuz gibisiniz.
Ajan Eppes, duydum- peşinde olduğunuz adam ölmüş.
Öncelikle peşinde olduğunuz bilgiye sahip olan bir hedef bulmalısınız.
Burada olduğunuz için şanslıydım.
Fakat ihramlı olduğunuz sürece karada avlanmak size haram edilmiştir.
Pekâlâ, Bay Schmidt çok nitelikli olduğunuz apaçık.
Görüşmelerinize devam etmenizi önereceğim daha önce almış olduğunuz talimatlarla.
Sözleriniz, bir politikacı olduğunuz için sorgulanıyor ya.
Yani peşinde olduğunuz şüpheliler aslında aynı kişi mi?
Seyahat kayıtlarınız ve… beraber olduğunuz arkadaşlarınızın isimleri gerek.
Muhtemelen, ne kadar sıradışı birisi olduğunuz hakkında bir fikriniz yoktur.
Bana geldiniz. Çaresiz olduğunuz için.