Examples of using Oldukça gergin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burası oldukça gergin bir yer.
Evet, Sen oldukça gergin.
Projeyi yöneten mühendislerden birisi olsaydım, oldukça gergin olurdum.
Dünya, Marsın yükselen bağımsızlık hareketi nedeniyle oldukça gergin durumda.
Riski göze almaya istekli olduğuna göre oldukça gergin olmalısın.
duyarlı, oldukça gergin bir çocuk.
Baksana, şuan da yeni ve oldukça gergin bir Operasyon Şefiyle konuşuyorsun.
Şu an suratın oldukça gergin görünüyor.
Güzel çocuk, oldukça gergin.
ilk seksim de oldukça gergin geçmişti.
Majesteleri bize tekrar sordu Durum orada oldukça gergin. askerleri yeniden konuşlandırmak için.
Ayrıldığında, müşteriler, sözde müşteriler, Bu iş yükünü tek başına halledip edemeyeceğin konusunda oldukça gergin, güvensiz olacaklar.
Öyle. Yalnızca… bilirsin, FBI, NTAC için çalışan bir babanın yanında büyümek… Oldukça gergin olunabiliyor.
Ayrıldığında, müşteriler, sözde müşteriler, Bu iş yükünü tek başına halledip edemeyeceğin konusunda oldukça gergin, güvensiz olacaklar.
Ayrıldığında, müşteriler, sözde müşteriler, Bu iş yükünü tek başına halledip edemeyeceğin konusunda oldukça gergin, güvensiz olacaklar.
Majesteleri bize tekrar sordu Durum orada oldukça gergin. askerleri yeniden konuşlandırmak için.
Orada oldukça gergin bir ortam vardı. Beni doğrudan nezarethaneye koydular.
öğrendiğim kadarıyla… Mini ve annesinin oldukça gergin bir ilişkileri varmış.
Çünkü en sevdiği hemşerisi burda, onunla buluşacağı için oldukça gergin.
Bilirsiniz, bu neden uzay gemisinin başka bir gezgene iniş yapmasını izlemek oldukça gergin anlara yaşatacak.