Examples of using On yaşında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yeşil Chevy. Belki on yaşında.
Gözlerimi kapatınca on yaşında gibi hissediyorum.
On yaşında. O benim oğlum.
On yaşında bir çocuk mu yani?
On yaşında.- Annesi yok mu?
Yeşil Chevy. Belki on yaşında.
On yaşında kız hastası.
On yaşında öfke nöbeti geçiren çocuk var.
O benim oğlum. On yaşında.
Burada on yaşında falan olmalı. Bu, annem.
Evet, çünkü tüm vaktini on yaşında bir kızla takılarak harcıyorsun.
On yaşında bir çocuk araba çaldığımızı düşünüyor.
On yaşında. Ailesi çok üzgün.
Evet, çünkü tüm vaktini on yaşında bir kızla takılarak harcıyorsun.
O, on yaşında. Razı olamaz.
Üzgünüm ama ben on yaşında değilim.
Ama, Mirco sadece on yaşında.
Şu an on yaşında.
Avukatın on yaşında mı, Bernie?
Benim Hannahcığım da on yaşında.