Examples of using Ona vurmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ona vurmak zorundaydım.
Ona vurmak. Anlıyorum, paketimi sen aldın.
Ona vurmak. Anlıyorum, paketimi sen aldın.
Ona vurmak zorundasın.
Ona vurmak işe yaramaz ki.
Ona vurmak! Temizleyin. Tamam!
Bu tencere ile ona vurmak iyi fikir.
Krieger ona vurmak istedi,… ama ben yapma dedim.'' dedi.
Ona vurmak zorundasın.
Günaydın. Ona vurmak zorunda değildin.
Günaydın. Ona vurmak zorunda değildin.
Ona vurmak zorunda mıydın?
Ben ona vurmak isterdim.
Ona vurmak istiyorum.
Ona vurmak zorunda değildin.
Sen her şeyi ile ona vurmak gerekir.
Nedenini bilmiyorum ama ona vurmak istiyorum.
Ray, kızartma tavasıyla ona vurmak istedim.
Yemin ederim, ona vurmak istemedim.
O beni aldatmaya çalıştığında canım ona vurmak istedi.