Examples of using Ona yardım edemedim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ona yardım edemedim, üstüme kalabilirdi.
I couldn't help her.Ne yapacağımı bilmiyordum ve ona yardım edemedim.
I didn't know what do do, and couldn't help her.Hayatını ortaya koydu ama ben ona yardım edemedim.
He gave up his life, but I couldn't help him.Yıkılmış gibiydi ve ben ona yardım edemedim.
He felt very self-destructive and I couldn't help him.Yaşadığı onca şeyi düşünüyorum, ona yardım edemedim.
And I couldn't help her. To think of all the things she lived through.Yaşadığı onca şeyi düşünüyorum, ona yardım edemedim.
To think of all the things she lived through, and I couldn't help her.Ne kadar uğraşsamda ona yardım edemedim.
No matter how hard Bir babanın yardım edeceği gibi ona yardım edemedim.
I couldn't help her the way a father is supposed to.Tina öldü. Ona yardım edemedim.
And I couldn't help her. Tina's dead.Tina öldü. Ona yardım edemedim.
Tina's dead. And I couldn't help her.Onu kaybetmekten korktuğum için ona yardım edemedim.
Ailesini, oğlunu kaybetti ve ben ona yardım edemedim.
Lost his family, his son, and I couldn't help him.Kardeşin benden yardım istemişti, ama ona yardım edemedim.
And your sister came to see me, wanting my help, but I couldn't help her.Ona… Annemi. Ona yardım edemedim.
Uzun ve acılı bir süreçti… ve ben ona yardım edemedim.
And I couldn't help him.Ne kadar uğraşsamda ona yardım edemedim.
Uzun ve acılı bir süreçti ve ben ona yardım edemedim.
It was long and painful… and I couldn't help him.ben de ona yardım edemedim.
so I couldn't help him.Ben ona yardım edemedim.
I couldn't help it.Ben ona yardım edemedim.
I was no help to him.
