Examples of using Onlara bir şans in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Arkadaşlarımıza gelince onlara bir şans verirseniz, anlayacaksınız ki takım yanlış anlaşılıyor.
Onlara bir şans verip kalbinizi açarak yaklaştığınızda… en düşük seviyedekiler bizden pek farklı değildir.
Tek bilmek istediğim kim beni tehdit olarak görmüyor fikirlerini değiştirmeleri için onlara bir şans vermek istiyorum.
seni baştan çıkarmaları için onlara bir şans ver.
seni baştan çıkarmaları için onlara bir şans ver.
Sadece gerçekten kim olduğunu anlamaları için onlara bir şans vermelisin. Hayatım.
Senden tek istediğim, onlara bir şans vermen.
Onlara bir şans ver ama lütfen bir daha buraya geri gelme.
Tıpkı dediğim gibi oldu. Eğer onlara bir şans verirsen insanlar iyi olabilir.
Bu adamların tam olarak Avengers olmadığının farkındayım ama belki onlara bir şans vermen gerekir.
General Yoldaş lütfen ülkeye bağlılıklarını gösterip onurlandırmaları için onlara bir şans verin.
Eskiden ipotek altındaydı, bilirsiniz, film yapmak isteyen insanlar kafede oturur ve eğer'' o adam'' onlara bir şans verseydi yapmak istedikleri harika filmi yapabileceklerini söylerdi.
sanatla haşır neşir olmaları için onlara bir şans verirsek, yaşamları zenginleşir çizim ve boyama yaparak.
Kan akmaması için onlara bir şans vereceğiz ama istemezlerse günah bizden gitti.
Onlara bir şans verdik.
Onlara bir şans veriyordum!
Onlara bir şans vermedin.
Onlara bir şans vereceğim.
Onlara bir şans verdim.