Examples of using Onlardan azabı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka'' Onun gelmesini engelleyen nedir?'' derler?
Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek,'' Onu tutan nedir,'' derler!
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek,
Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek,'' Onu tutan nedir,'' derler.
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka'' Onun gelmesini engelleyen nedir?'' derler!
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek,
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka'' Onun gelmesini engelleyen nedir?'' derler?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler.
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka'' Onun gelmesini engelleyen nedir?'' derler?
Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek,'' Onu tutan nedir,'' derler?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?
Andolsun onlardan azabı sayılı bir ümmete( belli bir süreye) ertelesek,'' Onu tut( up bize gelmesine engel ol) an nedir?'' derler?
Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa( veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka:'' Onu alıkoyan nedir?'' derler?
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?