Examples of using Azap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir
İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir
Üstelik azap içindeyim.
O azap ki onu, kâfirlerden uzaklaştıracak hiçbir kuvvet yoktur.
Çünkü bu azap, yüceler yücesi Allahtan gelecektir.
Rabbin onları azap kırbacından geçirmiştir.
Azap, hafifletilmeyecektir onlardan. Hiçbir şekilde yardım
Sonra onu Azap Vadisinde ölüme terk ettiler.
Azap sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi( onlarla bir tutulur)?
Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin.
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür.
İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür.
İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise daha büyüktür.
Aşağılatıcı azap kime gelecek ve daimi azabı kim hakedecek?
İşte azap böyledir.
Bu azap Yüce makamlar sahibi olan Allahtandır.
Gerçekten de bize vahyedildi ki azap, yalanlayanadır ve yüz çevirene.
Orası Azap Vadisi.
Azap böyledir işte!