Examples of using Onu öldürmekten in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece senin onu öldürmekten söz ettiğini düşünüyoruz.
Sadece senin onu öldürmekten söz ettiğini düşünüyoruz.
Baban onu öldürmekten hapiste biliyorsun değil mi?
Onu öldürmekten nefret ettim.
Buradan gitmezsek onu öldürmekten tutuklanacağız. Katya, olamaz.
Onu öldürmekten zevk alırdım.
Onu öldürmekten bahsediyorsun?
Onu öldürmekten yatan adamla.
Hapse gireceksem onu öldürmekten girerim, baş parmağını kırmaktan değil.
Yani… Yani onu öldürmekten korkuyorsun.
Neden ona'' bebek'' diyorum ve onu öldürmekten bahsediyorum?
Bir polisin itibarını sarsmak onu öldürmekten daha akıllıca.
Şimdiden bunun işaretleri ortada, onu öldürmekten başka şansımız yok.
Onun ismi onları onu öldürmekten durduracaktır.
Herb beni öldürmekten bahsediyor, ve ben onu öldürmekten bahsediyorum.
Bir zamanlar beni onu öldürmekten alıkoymuştun.
Sana ne zaman uyarsa o zaman öldürebilirsin ve ben de, onu öldürmekten ne kadar keyif aldığıma dair bir mektup yazabilirim.
Hoş, ama tamamen yabancı biriyle yatmaktan ve… onu öldürmekten suçlanıyorum.
Yani, Oswaldı durdurmak için onu öldürmekten başka yol yok mu?