Examples of using Onu durdurabilecek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu durdurabilecek bir kişi var.
Onu durdurabilecek kadar yakınlaşabilecek tek kişi sen olabilirsin.
Onu durdurabilecek yegâne kişiler bizler olabiliriz.
Onu durdurabilecek biri varsa annem Harika Işındır.
Onu durdurabilecek biri varsa annem Harika Işındır.
Onu durdurabilecek tek şey de itfaiye aracıydı.
Onu durdurabilecek hıza bir sen sahipsin.
Belki de yaşadığımız kayıp yılda onu durdurabilecek bir şey keşfettik.
Kanın kokusunu alabiliyor… ve dünya üzerinde onu durdurabilecek hiçbir şey yok!
Evet. Ama artık Dünya onu durdurabilecek bir adamı tanıyor.
Dr. Theyin bizim üzerimizde bunu kullanmasının nedeni… onu durdurabilecek tek ekibin biz olduğumuzu bilmesi.
Yıl içinde ülkeyi eski şanlı günlerine geri döndürme planı için onu durdurabilecek tek gücü ortadan kaldırmasını gerektiğine karar verecek.
Yani Capone dışarıda bir yerlerde serbest, ve onu durdurabilecek tek adam da öldü!
Ejderha Tomarını almak için geliyor ve sen onu durdurabilecek tek kişisin.
Catherine, Gabe bir canavarsa kan için dolanmaya başlayacak, benim kanım için, onu durdurabilecek tek kişi benim, tamam mı?
Nereye gidiyorsun? Çok geç olmadan onu durdurabilecek tek kişi benim?
Onu durdurabilecek bir silahın vardı ve kullanmak yerine, ona verdin!
Ama artık, onu durdurabilecek güce sahip biri elimizde. Bize yaptığı şeyleri.
Onu durdurabilecek birşeyim yok.