Examples of using Onu evine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İşi bitince onu evine bırakabilir misiniz?
Bir şeyler atıştırdık, sonra da onu evine bıraktım.
Kellerman ile tanıştık sayılır. Ve onu evine götürdük.
Bana bir iyilik yapsan da onu evine göndersen?
Star onu sevdi ve onu evine kabul etti.
Bu Pakistanlı, onu evine gönderin.
Babamın çok iyi arkadaştı ve onu evine göndermedi.
Ama bak ne diyeceğim Neden onu evine götürmüyorsun?
Tamam, banyoya gideceğim, sonra da onu evine götürürüz.
Götür onu buradan, götür onu evine. Pekala.
Ama bak ne diyeceğim Neden onu evine götürmüyorsun?
Arkadaşım Charlotteun ailesi onu evine aldı.
Peterin ebeveynleri vuruldu ve şimdi amcası onu evine alıyor. Bak!
Bu Pakistanlı, onu evine gönderin.
Dün gece sabah ikide onu evine bıraktım.
Tuhaf bir bilim adamını, onu evine götürmeye çalışırken yakalamıştım.
Çünkü otobüs durağında Katherine ile karşılaştım. Onu evine götürdüm ve birbirimizi tanıma fırsatı bulduk ve o, Dünyadaki en mükemmel kadın.