Examples of using Onu sorguya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu sorguya çektiniz mi?
Have you questioned her? Not yet?Onu sorguya götür.
Take her to interrogation.Ama onu sorguya çekmem lâzım.
But I got to take him for questioning.Onu sorguya çektin mi?
Have you questioned him yet?Unser onu sorguya aldı.
Son dört ayı onu sorguya çekerek geçirdim.
I spent the last four months interrogating her.Onu sorguya aldılar.
Took him in for questioning.Reid onu sorguya alacak.
Reid will interview him.Onu sorguya çekin! Derhâl sorguya çekin!
Interrogate her right now! Polisler onu sorguya çektiği anda paniklemeye
The minute the police questioned him, he started to panicSonradan onu sorguya çekerken duymak istediklerini söylettiklerini düşünüyorum.
And that they interrogated him and made Onu sorguya çekmişsin belli ki.
You have obviously held her for questioning.Onu sorguya çekiyoruz.
We're questioning him.Onu sorguya çektin mi peki?
Have you questioned him yet?Polis onu sorguya çekiyor.
The police are questioning her right this minute.Yerel polisler onu sorguya aldı.
Local PD brought him in for questioning.Brutus, onu sorguya al, belki başkaları da dahil olur.
Brutus, have her interrogated. There may be others involved.Onu sorguya getirtin.
Bring him in for questioning.Annenin onu sorguya çekeceğinin farkındasın değil mi?- Madam!
Your mother will question her.- Madame!Annenin onu sorguya çekeceğinin farkındasın değil mi?- Madam!
Madame! Your mother will question her.
