ONUNKIYLE in English translation

Eğer onunkiyle uyuşursa, yere çakılır.

If they match his, he's going down.

Nasıl gidiyor? Onunkiyle karşılaştırınca benimkine baksana?

Look at my stupid pumpkin, compared to his. How's it going?

Ben de onunkiyle yatacağım!

I'm gonna sleep with hers!

Bunu onunkiyle aynı duvarı paylaşan 220 voltluk herhangi bir prize tak.

You plug this into any 220 outlet that shares the same wall with him.

Onunkiyle aynı.

Same as her.

Ama onunkiyle aynı yerde?

But it was the same spot as her?

Onunkiyle aynı. Bir çocuk gibi başkalarına özeniyorsunuz!

Same as his imitating others like a kid!

DNA testini yapıp onunkiyle karşılaştırdık.

We run DNA tests, we checked them against his.

güneye gidip güçlerimizi onunkiyle birleştirmeliyiz.

move south to join our forces with his.

Edindiğim ismi onunkiyle değiştireceğim.

The name I made, I will trade for his.

Benim durumumda onunkiyle aynı.

My circumstances are similar to his.

Sakıncası yoksa… ben de hayatımı onunkiyle… değişebilir miyim?

I can give half my lifetime… in trade for hers'?

Poe, durumun onunkiyle aynı değil.

Poe, your condition is not the same as hers.

Senin çevirini onunkiyle kıyasla.

Compare your translation with his.

bana ruhlarımızın neyden yoğrulduğunu gösterdi… onunkiyle benimki aynı.

made of hers and mine are the same. She took my hand and led me out of the darkness.

Şimdi, bu küpeler mağdur tarafından kendisine ait olduğu… tespit edildi ve kan onunkiyle eşleşti.

Now, these earrings were identified by the victim as belonging to her, and the blood matched hers.

kendi muhakemenle karşı karşıyasın, onunkiyle değil.

subject to your judgment, not his.

Onun hemen yanındaki koşu bandına binip hızımı onunkiyle birebir ayarladım. Bulunma korkusu.

Fear of being found out. I get on the treadmill next to his and I get my machine going at his exact pace.

Kurumumuzun tarihinde, zihinsel berraklığı onunkiyle karşılaştırılabilecek sadece birkaç genç adam olmuş

In the history of our Institution… there have been few young men who compared with him in mental brilliance.

Benim karakterim onunkiyle, Joseph Fox ile evlendikten sonra kaçırıldı,

After my character married his character, Joseph Fox, she was kidnapped, buried alive,

Examples of using Onunkiyle in Turkish and their translations into English