Examples of using Orada bile değildi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çocuk öldüğünde kadın orada bile değildi.
Öldürmedin mi?- O gece orada bile değildi!
Yapacağımızı söylemiştik. Orada bile değildi.
Yapacağımızı söylemiştik. Orada bile değildi.
Annen orada bile değildi, olay… kanunsuz giriş diyoruz. Şey, biz buna evinize.
Annen orada bile değildi, olay… kanunsuz giriş diyoruz. Şey, biz buna evinize.
Annen orada bile değildi, olay… kanunsuz giriş diyoruz.
ayrıca o orada bile değildi yahu.
çok yakında aşağı katta diz çökmek zorunda kaldı: orada bile değildi ve o yalan etkisi çalıştı bir dakika başını yuvarlak bir kapı karşı dirsek ve diğer kol ile aşağı kıvrılmış.
Orada bile değildim ben.
Kiki orada bile değil.
Sen orada bile değildin. Şimdi kapa çeneni.
Ben orada bile değildim.
Sen orada bile değildin.
Sanki ben orada bile değildim.
Orada bile değildim. Bu Pruitt.
Ve ben orada bile değildim.
Ben orada bile değildim.- Bu taraftan.
Ben orada bile değildim.
Ben orada bile değilken niye onu ziyaret ettin?