Examples of using Oyunu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üstesinden gelebilirim. Bu oyunu biliyorum.
Bu insanlar başkandan nefret ediyorlar, onların oyunu alacaksın.
Fırsat değil! Tuhaf şey bizim, oyunu biz çağıracağız.
Evet, duydum. Oyunu bitirmediğim için üzgünüm.
Bilmek istemezsin. Yani buna maruz kalmadıysan… Bu oyunu nasıl yazabilirsin?
Tek yaptığımız video oyunu oynamak.
Beni gerçekten endişelendiren seni… senin gibi gençlerin oyunu kaybetmek.
Tina, günün en güzel beş Ga-Ga oyunu, başla.
Evet, duydum. Oyunu bitirmediğim için üzgünüm.
Üstesinden gelebilirim. Bu oyunu biliyorum.
Jason ise video oyunu oynuyor.
Rol yapma oyunu için.
Çünkü ya duymazdık, ya da oyunu bırakmak istemezdik.
Annenin antidepresanlar senfonisi ile oyunu var zaten.
Ne bahşişi? Ne barbut oyunu?
Üçüncü soru.'' En az iki oyunu referans vererek cevaplayın.
Harika! Hangi oyunu?
Ne bahşişi? Ne barbut oyunu?
Cinayet çocuk oyunu değil.
Bu sadece bir çocuk oyunu.