PARA ÖDEDIĞINI in English translation

paid
ödemek
maaş
ücret
para
ankesörlü
parasını
paying
ödemek
maaş
ücret
para
ankesörlü
parasını
pay
ödemek
maaş
ücret
para
ankesörlü
parasını

Examples of using Para ödediğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu insanları tanımlayacağız, Ve bu da Michelle kimin para ödediğini ortaya çıkaracak.
It will help us identify the people that Michelle is paying to come forward.
Caroline içeride sana tokat atmak için para ödediğini söyleyen bir kadın var.
Caroline… There's a woman here who said she paid to slap you.
Parsanın, kiralık katillere ve bombacılara para ödediğini söyledin.
Well… you yourself said that Parsa is paying hired guns and bombers.
Belki siz hiçbir şey yapmadan oturan işçilere neden para ödediğini biliyorsunuzdur?
Maybe you know why his workers are being paid to sit around and do nothing?
Yerel tapınağın hala onları yazması için ona para ödediğini sanıyor.
She still thinks the local shrine is paying her to write them.
Burada göründüğü için ona para ödediğini söyledi.
He said you paid him for an appearance here.
Werfelin bu gösteri için kaç para ödediğini biliyor musun?
Do you know how much werfel is paying for this stunt?
Ama sana ne için para ödediğini göstereyim.
But let me show you what you're paying for.
Ona kimin ve ne için para ödediğini öğrenmek zorundayız.
So we have to find out who was paying him and for what.
Mutlu bir çocuğun fotoğrafına kaç para ödediğini biliyor musun?
You know how much money I get paid for a picture of a happy child?
O gruba nasıl para ödediğini anlayamıyorum.
I can't figure out how he's paying that band.
Çok iyi çalarsan ekstra para ödediğini söylüyorlar.
They say he pays extra if you play real good.
Çok iyi çalarsan ekstra para ödediğini söylüyorlar.
If'n you play real good. They say he pays extra.
Çok iyi çalarsan ekstra para ödediğini söylüyorlar.
If'n you play real good. Tommy: They say he pays extra.
Kellerin ikisine ve sürücüye para ödediğini doğrulattık.
We have confirmed that Keller paid off two of them and the driver.
Ama ona kimin para ödediğini çözemedim.
Except I can't figure out who was paying him.
Çok iyi çalarsan ekstra para ödediğini söylüyorlar.
They say he pays extra… if'n you play real good.
Caroline… içeride sana tokat atmak için para ödediğini söyleyen bir kadın var.
There's a woman here who said she paid to slap you. Caroline.
En aç olanları öldürmemiz için bize nasıl para ödediğini.
How he paid us to kill the hungriest.
Sang-donun cenazesi için para ödediğini duydum.
I heard you paid for Sang-do's funeral.
Results: 99, Time: 0.024

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English