PARKLARA in English translation

Examples of using Parklara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Rüzgârın böcek ilacını şehirlere, parklara, çiftliklere ve okullara taşımasına nasıl engel olacaksınız?
How will you prevent the wind from carrying pesticides across cities, parks, farms and schools?
Alışveriş merkezlerine, parklara, Bayan Huberın görülmüş olabileceğini düşündüğünüz her yere koyun.
Put them in the mall, the park, anywhere you think Mrs. Huber might have been seen.
San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz. uzmanlaşan parklara rakip olup… Bu gece, bir konuda sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı.
Tonight we will christen Jurassic Park, San Diego… a mega-attraction that will drive turnstile numbers… to rival any theme park in the world.
Rüzgârın böcek ilacını şehirlere, parklara, çiftliklere… ve okullara taşımasına nasıl engel olacaksınız?
The wind will carry pesticides across cities, parks, farms and schools?
uzmanlaşan parklara rakip olup… Bu gece, bir konuda sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı.
to rival any theme park with a mega-attraction that will drive turnstile numbers in the world.
burası diğer ulusal parklara kıyasla kilise gibidir.
compared to other national parks, this place is a church.
Nasıl engel olacaksınız? Rüzgârın böcek ilacını… ve okullara taşımasına şehirlere, parklara, çiftliklere.
Parks, farms and schools? your pesticides across cities But how will you prevent the wind from carrying.
Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz. Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup.
with a mega-attraction that will drive turnstile numbers to rival any theme park in the world.
Sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı… Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup… San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz.
With a mega-attraction that will drive turnstile numbers… to rival any theme park in the world. Tonight we will christen Jurassic Park, San Diego.
Parklara, deniz kenarlarına, ormanlara
You can walk, cycle or take a metro train, bus, conventional train, tram or ferry to a park, seashore, forest
Parklara gidip gezebilmeleri için… O parayla… yetimlere büyük bir otobüs satın alacağım.
I will buy the orphans a big bus to go on field trips to parks and places like that.
Parklara karsi bir seyim yok ama niye burada bulustuk? Nasilsin?
How are you? I have got nothing against parks, but why meet me here?
Yollarda rahatlıkla yürüyebilmenizi… hiç endişeye kapılmadan çocuklarınızı parklara götürebilmenizi istiyorum.
I want you to be able to walk down the street, take your children to the park and not worry about what might happen.
bahçelere, parklara, kütüphanelere, müzelere, sessiz merkezlere, eğlence ve kutlama mekanlarına, sukünet ve düşünmek için gerekli mekanlara.
gardens, public parks.
bahçelere, parklara, kütüphanelere,
public parks, libraries,
Parklar-- parklara dönüşen eski maden ocakları.
Parks-- old quarries that they were transformed into parks.
Ve parklara, oyun alanlarına, _BAR_bahçelere giderdim.
And I go to parks and playgrounds and I go to backyards.
Sokaklar ve parklara film yıldızlarının ismi verilmiş.
Streets and parks are named for movie stars.
Onun parklara girmesi yasak.
He can't go near parks.
Parklara ve kafelere gitmeleri yasaklandı.
Coffees and parks had been banished of.
Results: 20162, Time: 0.028

Parklara in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English