Examples of using Pencereden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pencereden dışarıya bak.
Pencereden bakmayı seviyorum ve sadece insanları izliyorum.
Pencereden içeri gir!
Alisonu pencereden iten İş Sağlığı ve Güvenliği değildi, değil mi?
Her zaman pencereden beni izliyor.
Bu arada kapıdan ve pencereden uzak durmaya çalışın lütfen.
Pencereden içeri bakarız.
O sıra pencereden baktığında, parlak renkli bir arabanın gittiğini görmüş.
Pencereden kaç. Ben arabanın anahtarlarını alıcam. Sen yetiş.
Herkes pencereden uzak dursun.
Bir gece pencereden içeri bakarken yakaladım.
Pencereden aşağı uçtu.
Pencereden baktığımda, çok hoşuma gitti.
Açık konuşmak gerekirse… pencereden düşmüş olması pek olası değil.
Lütfen pencereden aşağıya ya da tuvalete herhangi bir şey atmayın.
Pencereden bir teneke kutu girdi.
Pencereden nasıl bakıyorsunuz da yaklaşan dağı görmüyorsunuz?
Pencereden uzak durun.
Hep pencereden dışarıya bakıp Moskovaya göçen ördekler için mızmızlanan kadınlar.
Annem pencereden düşmüş.