Examples of using Planlamam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve tabii dikkatli planlamam ve hazırlığım sayesinde yara bandı
Dört haftadan kısa sürede yer ayarlamam bir tema planlamam, dekorasyon ve yemek.
Bu işi iki yıldır planlıyorsun. Zamanı ve yeri belirlememe izin veriyorsun,?
Dönmeyi planladın, öyle değil mi? Ama geride bıraktıklarına.
Planladığım kutlama için sen daha şık giyinmelisin. Hayır.
Senin için planladım; sen de kalkmış, ailene sırt çeviriyorsun.
Benim planladığım ve başrolde benim olduğum bir gün.
Düğünü planlamak, yeni arabaları, evi, bebekleri.
Bunu sen mi planladın? Sürpriz!
Hepsini ben planladım ve umduğum gibi de sonuçlandı.
Onu öldürmeyi planlıyorsun, değil mi?
Onu öldürmeyi planlıyorsun, değil mi?
Bana dönmeyi planlıyorsun, değil mi?
Bence sen bu intiharı, hastalığı duyduğun ilk andan itibaren planladın.
Yani kafamıza pislik atmayı planlıyorsun demek oluyor bu.
Üçüncü aydönümümüz için büyük bir gece planladım.
Bayan Delancey ile Aşk Gemisinde bir seyahat mi planlıyorsun?
Sedonaya kadar böyle mi gitmeyi planlıyorsun?
Beni tuzağa düşürüp, çocuklarımı benden almayı planlıyorsun.
Koca bir suikasti sadece beni buraya getirmek için mi planladın?