POPÜLERLIĞI in English translation

popularity
popülarite
popüler
popular
popüler
halk
gözde
yaygın
meşhur
ünlü
sevilen
revaçta

Examples of using Popülerliği in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Esrar gibi bir uyuşturucunun popülerliğini etkileyen faktörlerin anlaşılması açıkça önemli bir husustur.
Understanding the factors that influence the popularity of a drug such as cannabis is clearly important.
Zurbaran popülerliğini kaybetmeye başladı.
Méringue has lost popularity to kompa.
Sevgilisi olması popülerliğini bitirirdi. Kitty bir idol olduğu için.
A boyfriend would have killed her popularity. Kitty being an idol.
Çar, popülerliğini sürdürdü, çünkü bunun farkına vardı.
The Czar has maintained his popularity because he recognizes it.
Ancak popülerlik bir yarışma değil bu bir sorumluluk.
It's a responsibility. But popularity is not a contest.
Deki Survivor Ünlüler-Gönüllüler ile popülerliğini artırdı.
With participating in Survivor Turkey in 2011 he gained more popularity.
Biz böyle yapmıyoruz çünkü bu futbolu bu kadar popüler ve çekici kılmaktadır.
We don't do it and this makes the fascination and the popularity of football.
Sen de dört yüz dolarlık kotunun içinde benzemiyorsun, Bayan Popüler.
Huffs Neither do you, Miss Popularity, in your four hundred dollar jeans.
Korkak Tavuk Tanabe popülerliğini kaybetti.
Chicken Tanabe lost his popularity.
zaten ben de Bayan Popüler değildim.
I wasn't exactly"miss popularity.
Mary Katein popülerliğini kıskanıyordu.
Mary was jealous of Kate's popularity.
Bay Popüler.
Mr. Popularity.
İnan bana. Ben de FBIda Bayan Popüler değildim.
I wasn't exactly Miss Popularity at the FBI myself. Believe me.
Ben de FBIda Bayan Popüler değildim.
I wasn't exactly Miss Popularity at the FBI myself.
Evet, aslına bakarsan vardı Bay Popüler.
Yeah. As a matter of fact I did, Mr. Popularity.
Senin için hayatın tek anlamı iyi görünmek, popülerlik ve kredi kartları!
All life means to you is good looks popularity and credit cards!
Miloşeviç ise siyasi cinayetlere karıştığı iddiaları nedeniyle popülerliğini kaybediyor.
Milosevic is losing popularity due to his alleged involvement in political murders.
Saldırıların sadece onların popülerliğini arttırdı.
Your attacks only increased their popularity.
Haydi, bayan popüler.
Come on, Miss Popularity.
Bu kadar popüler olacağını düşünmemiştim.
Didn't think it would be a hit.
Results: 61, Time: 0.0216

Popülerliği in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English