RANDEVUM in English translation

date
randevu
tarih
çıkmak
flört
gün
sevgili
buluşma
appointment
randevu
tayin
görüşmesi
ataması
meeting
toplantı
tanışmak
buluşma
görüşmeyi
engagement
nişan
randevum
sözüm
nişanlanmadan
çatışma
angajman
rendezvous
randevu
buluşacağız
buluşma
ile tearüf
dates
randevu
tarih
çıkmak
flört
gün
sevgili
buluşma
appointments
randevu
tayin
görüşmesi
ataması
dating
randevu
tarih
çıkmak
flört
gün
sevgili
buluşma

Examples of using Randevum in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Akşam yemeğine randevum var da.
I have a dinner engagement.
Kusura bakma, iki randevum vardı.
Pardon me, I have got two dates.
Den 9:30a kadar evdeydim sonra Patrick Tyneman ile randevum vardı.
I was at home from 6:45 till 9:30 and then I had a meeting with Patrick Tyneman.
Sevgili ufkumun ötesinde randevum var.
I have a rendezvous beyond my beloved horizon.
Zaten iki randevum var ve arabam yok.
And I don't have a car. I have still got two appointments.
Brittayla bir akşam yemeği randevum var.
I have a dinner engagement with Britta.
Arka arkaya iki randevum vardı.
I just had two back-to-back dates.
Ki zaten bu akşam düğün organizatörüyle randevum var bundan dolayı.
Not to mention the fact that I have a meeting this evening- with the wedding planner.
Sevgili ufkumun ötesinde randevum var.
I have a rendezvous beyond my.
Bu akşam 8.30da randevum var.
I have an engagement tonight at 8:30.
Ama hiç randevum olmadı.
But there are no dates.
Bay Trask ile randevum var.
I have a meeting with Mr Trask.
Üzgünüm, randevum olduğu söylenmemişti Bay.
Sorry, I wasn't notified of any appointments, Mr.
Affedersiniz. Bir akşam yemeği randevum var.
You will have to excuse me I have got a dinner engagement.
Aslında iki randevum var.
In fact, I have got two dates.
Çok yakışıklı bir kovboy ile randevum vardı.
Cowboy man. I, uh, I have a meeting with a very handsome.
Kış boyunca hiç randevum yok Frank.
I don't have any appointments, Frank, all winter.
Peki, biz kutlamak için bir randevum var bu arada, içinde.
Well, in the meantime, we have an engagement to celebrate.
Bu akşam birkaç randevum var.
I got a couple of dates tonight.
Bir kalb uzmanıyla randevum vardı.
I had a meeting with heart specialist.
Results: 2473, Time: 0.0309

Top dictionary queries

Turkish - English