Examples of using Reçeli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Reçeli uzatsana.- Nasıl sığınak bulursun?
Reçeli uzatsana.- Nasıl sığınak bulursun?
Reçeli uzatsana. NasıI sığınak bulursun?
Erkek çocuklar reçeli sevecek. Güzel inek.
Erkek çocuklar reçeli sevecek. Güzel inek.
Reçeli verir misin? Kusura bakmayın.
Kusura bakmayın. Reçeli verir misin?
Seninle bu seneki elma reçeli festivali hakkında konuşmak istiyordum.
Sen elma reçeli seviyorsun değil mi?
Paylaşmak istedim, reçeli bir sonraki aşamaya çıkartmak istedim.
Patronun kıçından hangi reçeli yemen gerektiğini sana söylüyor muyum?
Lütfen reçeli uzatır mısın, Raleigh.- Teşekkürler.
Lütfen reçeli uzatır mısın, Raleigh.- Teşekkürler.
İşin zorluğu, reçeli yemişle dengelemeyince ortaya çıkıyor.
İşin zorluğu, reçeli yemişle dengelemeyince ortaya çıkıyor.
Domuz reçeli yiyen insanlara güvenme!
İçine incir reçeli karıştıracaktım ama henüz bir şey yapmamıştım.
Reçeli Yerine koy.
Hım, mısır reçeli!
Kilerdeki raftan iki kavanoz erik reçeli aldım.