Examples of using Ringe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ringe çıkarken üç basamak var.
Desene polis hafiyesi Saburonun ringe çıkma vakti geldi o zaman.
Seni ringe geri almak aptallık.
Ringe dönmek eğlenceli olur diye düşündüm.
Oh, Ringe koltuk istiyor musun?
Ringe geri döndüler ve dövüşmeye hazırlar.
Gelecek hafta, ringe bir sözlük getireceğim.
Tamam. Dövüşçünüzün ringe çıkması için beş dakikanız var.
Travis Brickley, üçüncü ringe lütfen.
Boksörlerden biri kalabalığın arasından ringe geliyor.
Sol ve sağ yumruklar. Ringe karşı yumruklar atıyor.
Ben, hiç alakam olmamasına rağmen ringe çıktım.
Tommy, ilk kez silah arkadaşlarını selamladı ve ringe tırmandı.
Gerçekten kuvvetli bir boksör birini korumak için ringe çıkar.
Mongkut ile ringe çık.
Gözler ringe.
Bak, ya benimle ringe çıkarsın ve seni yine benzetirim
Sekiz aydır ringe ilk defa giriyor,
Her gün beni ringe çağırdılar ve her gün dövüştüm,
Ve o ringe çıktığımda ise, o adam içimden bir şeyler kopardı asla bir daha geri döndürülemeyecek şeyler.