Examples of using Söylemek için erken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir şey söylemek için erken.
Bir şey söylemek için erken.
Bunu söylemek için erken Kayıp mı?
Bilmiyorum, birşey söylemek için erken.
Kesin bir şey söylemek için erken.
Bunu söylemek için erken ama şimdi bir kayıp ihbarı verildiğine göre… en azıdan ilerleme şansımız var.
Henüz bir şey söylemek için erken ama şüphesiz ki Bayan Thatcher bu akşam daha önce hiç karşılaşmadığı bir direnişle karşı karşıya.
Bunu söylemek için erken ama şimdi bir kayıp ihbarı verildiğine göre… en azıdan ilerleme şansımız var.
Henüz bir şey söylemek için erken ama şüphesiz ki Bayan Thatcher bu akşam daha önce hiç karşılaşmadığı bir direnişle karşı karşıya.
Evet, biliyorum söylemek için erken, ama açıkçası aslında ateş eden herhangi birini görmedim.
Evet, biliyorum söylemek için erken, ama açıkçası… aslında ateş eden herhangi birini görmedim.
Henüz bunu söylemek için erken ama boyun kemiklerinde kırık var ve kafatası parçalanmış Şuna bir baksanıza.
Judah: Henüz bir şey söylemek için erken, ancak İzzetbegoviç ile Dodikin siyasi bir anlaşma sağlayarak,
Söylemek için erken.
Söylemek için erken.
Henüz söylemek için erken.
Bunu söylemek için erken.
Bunu söylemek için erken.
Aslında bunu söylemek için erken.
Herşeyi söylemek için erken.