Examples of using Sıkmak için in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendileri bizden uzun yaşamaya devam ederken… yaşlılıktan üzeri kahverengi lekelerle dolu kaç kadın elinin… vücudumuzdaki son damlaları sıkmak için uzandığına şaşarsın.
Onu benim tarafa yollayan öküzün elini sıkmak için neler vermezdim.
Oyundan sonra da, onun elini sıkmak için bekleyen 200 kişi olurdu.
Pierre, portakalları sıkmak için. Ben de Arap kahvesini hazırlamak için.'' Yerel nüfus gıda endüstrisi tarafından istismar edilmese….
Hayır, tüm kasabaları gezip herkesin elini sıkmak için dört günlük bir Galler turu.
Filmin en başında, Jack ofiste… Stewart Ullmanla karşılaştığı… ve o, Jack Nicholsonın elini sıkmak için uzandığı zaman… adım adım çerçeveye giriyor.
Filmin en başında, Jack ofiste… Stewart Ullmanla karşılaştığı… ve o, Jack Nicholsonın elini sıkmak için uzandığı zaman… adım adım çerçeveye giriyor.
Jack ofiste… Stewart Ullmanla karşılaştığı… ve o, Jack Nicholsonın elini sıkmak için uzandığı zaman… adım adım çerçeveye giriyor.
Jack Nicholsonın elini sıkmak için uzandığı zaman… adım adım çerçeveye giriyor.
Filmin en başında, Jack ofiste… Stewart Ullmanla karşılaştığı… ve o, Jack Nicholsonın elini sıkmak için uzandığı zaman… adım adım çerçeveye giriyor.
üzüm sıkmak için bir çukur kazdı,
Sizin değerinizdeki birinin elini sıktığım için çok gurur duydum.
Ben Alicia, sıkman için elimi uzatıyorum.
Seni sert sıktığım için üzgünüm.
Şey, seni sıktığım için üzgünüm, ama bizim gerçekten.
Sizi sıktığımız için üzgünüz.
Peki. Sizi sıktığım için özür dilerim.
Çünkü kız adama kendi kafasına sıkması için yalvarıyordu.
Seni sıktığım için özür dilerim.
Belki de onu sıktığın için bunu bilerek yaptı.