Examples of using Sınıfları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lise odaları… Yani lise sınıfları nerededir.
Düşündüğümden daha fazla sınıfları var.
Yaz sınıfları bütünleme kurslarına ayrılmış durumda.
Wandanın sınıfları, bando, oto dükkanı, sanat sınıfı. .
Sınıfları var, onlara gittim ve şimdi evdeyim.
Sınıfları kusursuzca geçiyor.
Hazirana kadar tüm sınıfları geçersen, Ericin yerine sen geçersin.
Şu anda bile sınıfları yeterince dolduramıyorsun zaten.
Bu ülkedeki ekonomik ve sosyal sınıfları nasıl açıklardım biliyor musunuz?
Neyden büyük? Tüm üçüncü sınıfları havaya uçuran şeyden mi?
Mezuniyet sınıfları hangi evrelerde olduklarını göstermek istediler.
Tüm üçüncü sınıfları havaya uçuran şeyden mi? Neyden büyük?
Biliyormusunuz, hapishanelerde aktörlük sınıfları var şimdilerde.- Harika bir gösteri.
Hiç sınıfları değiştirmeyi düşündünüz mü? Sakıncası yoksa?
Sakıncası yoksa… Hiç sınıfları değiştirmeyi düşündünüz mü?
Sınıfları nefretle birbiriyle çatıştırır.
Sanırım, sınıfları bir kez anladığınızda muhtemelen çok kolay gelecektir.
Sınıfları nefretle birbiriyle çatıştırır.
Ocakta bütün sekizinci sınıfları… kapsayacak şekilde genişletebilirdik.
Tek seferde bütün sınıfları geçtim.