Examples of using Classrooms in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I will head to the classrooms.
During the school vacation it was fine we used the classrooms.
Eventually, yes. But right now, I got 12 classrooms full of water.
As you could see, I can monitor the gym, the classrooms.
Gördüğünüz gibi spor salonunu, sınıfları denetleyebiliyorum.Ten separate classrooms.
On ayrı sınıf.visit the classrooms on D-Deck.
D güvertesindeki sınıfları ziyaret ediyorsun.We need more books, more teachers, more classrooms, more schools!
Daha fazla kitap, öğretmen, sınıf, okula ihtiyacımız var!Where is the high school glass… I mean high school classrooms.
Lise odaları… Yani lise sınıfları nerededir.You are ordered to return to your classrooms immediately.
It is the students' duty to clean their classrooms.
Sınıflarını temizlemek öğrencilerin görevidir.All right, ladies, when you finish cleaning out your classrooms, come booze with me.
Pekala hanımlar, Sınıflarınızı temizlemeyi bitirdiğinizde gelin beraber kafaları bulalım.You think I would be that stupid to do that in one of the classrooms?
Bu işi sınıflardan birinde yapacak kadar aptal mı sandınız beni?Go to your designated classrooms.
Yeni sınıflarınıza gidin.Hurry back to your classrooms.
Çabuk sınıflarınıza dönün.Why are you peeping into other's classrooms?
Neden başkalarının sınıflarını gözetliyorsun?Go to your classrooms!
So we can go back after they finish repainting our classrooms.
Sınıfımızı yeniden boyamayı bitirdiklerinde geri dönebileceğiz.Let's go find our old classrooms.
Hadi eski sınıflarımızı bulmaya gidelim.Both the teachers and the classrooms made me feel nostalgic.
What kind of equipment is installed in the classrooms?
