CLASSES in Turkish translation

['klɑːsiz]
['klɑːsiz]
dersleri
lesson
class
lecture
course
learn
teach
study
period
tutor
subject
sınıfları
class
grade
classroom
year
homeroom
classmates
kursu
course
class
school
ders
lesson
class
lecture
course
learn
teach
study
period
tutor
subject
dersler
lesson
class
lecture
course
learn
teach
study
period
tutor
subject
dersi
lesson
class
lecture
course
learn
teach
study
period
tutor
subject
sınıf
class
grade
classroom
year
homeroom
classmates
sınıfı
class
grade
classroom
year
homeroom
classmates
sınıfların
class
grade
classroom
year
homeroom
classmates
kursları
course
class
school
kursuna
course
class
school
kurslarına
course
class
school

Examples of using Classes in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You know that the classes are divided by the test scores in our school?
Okuldaki sınıfların test sonuçlarına göre ayrıldığını biliyorsun değil mi?
You know I can't afford art classes.
Resim kursuna verecek param yok.
Practice underwater skills beside this dock. Every Saturday, beginning dive classes.
Başlangıç seviyesindeki dalış kursları… eğitim alıştırmalarını her cumartesi bu tersanenin altında yapar.
Great. Listen, they're gonna be signing up for six classes.
Hârika. Dinle, altı sınıf için kayıt yaptıracaklar.
Self defence classes.
Kendini koruma kursu.
Look, we don't need classes.
Bak, bizim derse ihtiyacımız yok.
It's not an exam, it's a way to see how prepared the classes are.
Sınav değil, sadece sınıfların ne kadar hazır olduğunu ölçeceğiz.
I applied for English classes this month.
İngilizce kursuna başvurdum bu ay.
It seems like one of your crazy acting classes.
Senin çılgın oyunculuk kurslarına benzedi iyice.
Ante-natal classes.
Doğum öncesi kursları.
Listen, they're gonna be signing up for six classes.- Great.
Hârika. Dinle, altı sınıf için kayıt yaptıracaklar.
Yes English classes.
Evet İngilizce kursu.
We have six classes a day.
Günde altı derse giriyoruz.
And believes in equality of service for all classes. Mr Shelby is a socialist.
Ve tüm sınıfların eşit hizmet alması gerektiğine inanıyor. Bay Shelby bir sosyalist.
My kids don't need art classes.
Benim çocukların resim kursuna ihtiyacı yok!
At least, I was frightened… Till I started going to these religious education classes.
En azından, dini eğitim kurslarına başlayana kadar korkuyordum.
And dance classes.
Ve dans kursları.
They're gonna be signing up for 6 classes.-Great.
Hârika. Dinle, altı sınıf için kayıt yaptıracaklar.
This is for computer classes.
Bu bilgisayar kursu için.
We could have gone to dance classes, the arboretum, the art gallery!
Dans kursuna, botanik bahçesine ya da resim sergisine gidebilirdik!
Results: 2235, Time: 0.1264

Top dictionary queries

English - Turkish