Examples of using Dersi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir sürü hizmet veriyorsun biliyorum, bir sürü farklı dil dersi.
Hayat dersi verirken sınıfta akademik bir özgürlüğünüz olmalı.
Abdu kolejde* beden eğitimi dersi veriyor.
Arkadaşlarının hangi dersi aldığını internetten görebiliyorsun.
Başöğretmen dersi gibi birşey olacak.
Aynı zamanda yarı golf dersi, yarı toplum eleştirisi.
Şey, okula gittiğinde yüzme dersi verebilirsin.
Well, you could teach swimming, while you go to school.Bana psikoloji dersi verme.
Don't Psych 101 me.Medya dersi 1i bile almamışsın.
Buraya sizden ve Falcodan ahlâk dersi almaya gelmedim.
I don't take kindly to you and Falco teaching me ethics.Hayır, bir memur onu üniversitede zooloji dersi veren arkadaşına götürdü.
No, an officer took it to a friend who teaches zoology at the college.İncil dersi 8de bitiyor.
Bible study ends at 8.Aynı zamanda yarı golf dersi, yarı toplum eleştirisi.
It's also half-golf tutorial, and half-commentary on society.Liseyi bitirmemiş, lehimleme dersi almış işini en başından kendi kurmuş.
Never finished high school, took courses in welding, built his business from the ground up.Size dans dersi veremem.
I can't teach you to dance.Seri Katil Dersi.
This is serial killing 101.Kadın dersi ve toplumsal cinsiyet dersleri. .
So it's women's studies and gender Yıldız Filosu dersi vermenize ihtiyacım yok.
Üniversiteye matematiği bırakıp yerine felsefe dersi verip veremeyeğini sordu.
He asks the university if he can stop teaching maths and Beyler, hapisteyken öfke kontrolü dersi almıştım.
Boys? When I was in prison, I took anger management courses.
