TUTOR in Turkish translation

• öğretmen
• ders
• hocası
• eğitmeni
• özel hoca
• özel ders hocası
• öğretmeni
• öğretmenin
• öğretmenim
• hocam
• dersi
• eğitmen
• hocamız
• hocasıyla
• eğitmenim
• eğitmenin

Examples of using Tutor in English and their translations into Turkish

You smiled. That means you will tutor me?
Ders vereceksin demek, değil mi? Gülümsedin?

We went to Brussels to find a tutor who was gay.
Eşcinsel bir öğretmen bulmak için Brüksele gittik.

In 399 BC, Plato's revered tutor, the great philosopher.
Da, Platonun saygın hocası, büyük filozof.

He's the literature teacher and a tutor for older students.
Edebiyat öğretmeni ve büyük öğrencilerin eğitmeni.

Fengmo's tutor told him American men… can only have one wife.
Fengmonun öğretmeni ona Amerikalı erkeklerin… sadece tek bir karılarının olabileceğini söylemiş.

Your tutor has arrived and waits in the rear yard.- oh good.
Güzel! Öğretmenin geldi ve seni arka bahçede bekliyor.

I heard you and dad talking about a tutor.
Babamla özel hoca ile ilgili bir şeyler konuştuğunuzu duydum.

I could tutor you.
Sana ders verebilirim.

Your dad hired me. The tutor.
Özel ders hocası. Aa, baban beni işe aldı.

One day that guy is gonna wake up and realize he needs a math tutor.
Bir gün bu çocuk matematik hocası olarak uyanacak.

You will stand with us and be tutor to Prince Henry.
Bizimle kalacak ve Prens Henryye öğretmen olacaksın.

And makeup artist and on-set tutor.
Ve makyaj sanatçısı ve set eğitmeni.

I also had a tutor… like Mr Johnston.
Benimde bir öğretmenim var, Bay Johnston gibi.

She was a piano tutor, that will be more suitable.
Bu piyano öğretmeni daha uygun olacak.

Oh good. Your tutor has arrived and waits in the rear yard!
Öğretmenin geldi ve seni arka bahçede bekliyor. Güzel!

How?- I tutor people all the time?
Sürekli millete ders veriyorum. -Nasıl?

Yeah, we hired him a tutor. School?
Evet, ona özel hoca tuttuk. Okul mu?

The convict is Yu Qian, the tutor to the prince, Minister of Defense.
Bugün Savunma Bakanı ve… prensin hocası Yu Qianın idamına nezaret ediyor.

And we can't afford to pay for both ballet class and a tutor.
Hem bale dersi hem de öğretmen için para ödeyemeyiz.

Sign Language Tutor.
İşaret Dili Eğitmeni.