Examples of using Sırılsıklam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yağmurdan sırılsıklam olmuştum, daha sonrada titremeye başladım.
Sırılsıklam oldum. Bu takımı ödünç almıştım.
Beni burada sırılsıklam bırakıp uyuyun!
kalkanları sırılsıklam olup ağırlaştı.
Bay Sırılsıklam Pantolon.
Bir maymunun sırılsıklam âşık olduğunu izlemek eğlenceli olacak.
Yağmurdan sırılsıklam olmuştum, daha sonrada titremeye başladım.
Sırılsıklam olduğu için pek okuyamıyor.
Sırılsıklam olmuşsun, dostum. Mowbray.
Arabanızı yıkadığımız için sırılsıklam olduk, Bay Thrustbone.
Usta Wen olmasa dışarıda sırılsıklam olurduk.
Yaprakları ipeğin içinde sırılsıklam Ophelia.
Sırılsıklam olmuşsun.
Meemaw, sana Bay Sırılsıklam Pantolon derdi. Evet.
Joeya sırılsıklam âşık olmamdan mı?- Neden korkuyorsun?
Tüm alan sırılsıklam oldu… ve bu şeyden yükselen buhar inanılmaz.
Mowbray. Sırılsıklam olmuşsun, dostum.
Sırılsıklam olmuşsun. Büyük bir sorunumuz var!
Cheryl dışarı çıkınca sırılsıklam oldu.
Kıçın ıslanacak. Sırılsıklam oldu bile.